Lutfen seminerin birinci gününe ilişkin düşüncelerinizi bu kayda yorum olarak ekleyiniz...
Fatih Projesi Teknoloji ve Liderlik Forumu
29 Kasım 2011 Salı
Seminer Birinci Gün......
Değerli yol arkadaşlarımız,
Lutfen seminerin birinci gününe ilişkin düşüncelerinizi bu kayda yorum olarak ekleyiniz...
Fatih Projesi Teknoloji ve Liderlik Forumu
Lutfen seminerin birinci gününe ilişkin düşüncelerinizi bu kayda yorum olarak ekleyiniz...
Fatih Projesi Teknoloji ve Liderlik Forumu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
32 yorum:
Açılış seramonisi ardından Adnan Yazgı'nın seminer çalışma programı ve çalışma yöntemi hakkında bilgilendirildik. Harun Hoca Fatih Projesi'nin isimlendirilmesinden başlayarak projenin oluşma aşamaları, çalışma yöntemleri, içerdiği donanımsal araçlar ve özellikleri, güvenliik tedbirleri, yazılımlar, kaynakları, internet sağlanması, öğrencileri zararlı yayınlardan koruma aşamasında alınacak tedbirler gibi konu başlıklarında katılımcıları bilgilendirdi.
Teknoloji ve Liderlik Kurs ve Seminerlerde Adnan Yazgı ve Pervin Gözenoğlu tüm katılımcılar donanımlı halde sahalara göndermişler ve uygulama aşamalarında da destekleriyle ülke genelinde teknoloji kullanımında model olacak ve teknolojyi destekleyecek liderler yetişmesini sağlamışlardır. Bu durum Fatih projesinin alt yapısının oluşum ve uygulama aşamasında da başarı noktasında çok önemli bir unsur olduğu önemle vurgulanmıştır.
Fatih Projesi tüm katılımcıların her yönüyle merak ettiği bir proje olması nedeniyle soru ve sonuçlandırılması noktasında endişelerin ifade edilerek 1.gün tamamlanmıştır.
1.Gün ilk olarak Fatih projesi ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapılarak, katılımcıların anlamadığı yada eksik gördüğü noktalar sorularak bazı konuların aydınlatılması sağlandı.Çok genel bilgilere sahip olduğumuz bu proje ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler öğrenmemiz bizim için çok öenmliydi. Hala soru işaretleri yok mu; elbette var.Henüz uygulanmamış ve gerçekleşmemiş bir projeden gerçek somut veriler elde edilmedikçe soru işaretlerinin olması da çok normal. Ancak buraya ulaştığımız ilk saatten beri katılımcı arkadaşlarla sohbetlerimizde ve proje tanıtımı boyunca hala Fatih projesine yaklaşımların çok farklı boyutlarda olduğu kanısına vardım.Bu proje tüm eğitim sorunlarını çözecek bir sihirli değnek olmadığı gibi tamamen başarısız bir proje olarakta görmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bizlere sunulan bu mataryellerin başarısı aslında eğitim liderlerinin bu projeji algılarında nereye koydukları ile yakından ilgilidir.Her zaman söylediğimiz gibi bu projeninde hedeflerimize ulaşmakta kullanacağımız araçlardan biri olarak görmeyi unutmayalım.
İkinci olarak saat 16 dan sonra içeriklerimizi yeniden gözden geçirmek üzere çalışma gruplarımızla buluştuk. Saat 23ü geçmesine rağmen hala devam etmekteyiz ve bu çalışmayı gerçekten zevk alarak yapmaya devam ediyoruz.
1.Gün İlk defa karedenizde olmanın heyecanı ve ekipte bulunan arkadaşları yeniden görmenin sevinciyle kursa başladım.Hep basından , medyadan duyduğum fakat bir türlü net bilgi edinemediğim Fatih Projesi hakkında bilgilendim.Güzel bir çalışma yapılmış , teknolojik alt yapı çok detaylı olarak ele alınmış.Aldığımız Liderlik Eğitimi Forumunda verilen bilgilerin Fatih projesini algılamamda ne kadar önemli olduğunu anladım.Kazanımlarımızın bu projeye çok güçlü bir ışık tutacağına inancı oluştu bende.Öğleden sonra 5. grup olarak tekrar çalışmalar başladık.Hazırlamış olduğumuz bölüm 5 ile ilgili tekrar bir çalışma yaptık . Herkeste daha fazla neyi ekleyebiliriz duygusu vardı,bu eğitimi daha iyi sunmak adına.
Taşlar tek tek yerine oturyor artık .Teknolojinin önemini biliyor bu konuda liderlik yapabilecek her türlü bilgi ve donanımı kazanıyor alanımızda uzmanlaşmaya çalışıyoruz..
Şimdilik bu kadar ...
Birinci gün ilk defa Rizeye gelmenin heyacanı ile başladım. Lider arkadaşlarımı tekrar görmenin heyacanı ile Çateli hizmetiçi binasına nasıl girdiğimi hatırlamıyorum. Arkadaşlarımı tekrar görmek, onlarla sarılıp hasrte gidermek bile bana verilen en büyük ödül olarak düşünüyorum. Bu duygular içerisinde F@tih Projesi seminerine başladık. Bu proje benin ve ülkemin geleceği demekti, fakat nasıl , nereden, ne zaman, nereden başlıyacağı vb. sorular dağ gibi kafamda birikmişti. Bu zamana kadar bu soruları ve buna benzer binlerce soruları sorcak muhatap bulamamıştım. Bu sorulara cevap bulabilmenin heyacanı ile seminer başladı. Karşımızda genç, kendine güvenen en önemlisi çok donanımlı aynı zamanda sabırlı bir lider vardı.
O kadar güzel ve net sunum yapti ki, o kadar net ve güzel anlattı ki sorularımıza cevap bulduğumuz gibi hemen ilime dönüyüm, bunları tüm eğitimcilerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Tabi ki Fatih Projesi tek başına eğitimin bütün sorunlarını çözmez. Ama bu proje bizi ve ülkemizi yarınlara daha iyi, daha güzel taşıyacaktır. Yarınlarımızı FATİH Projesi ile bugünden feth edebiliriz. Bu projenin ülkemi yarınlara taşıyacağına ininıyor ve güveniyorum.
Seminerin. birinci günü benim açımdan çok verimli geçti. Fatih Projesi ile ilgili en yetkili ağızdan tam ve doğru bilgilendirmeler oldu. Daha önce kulaktan dolma , eksik bilgilerimiz tamalandı. Anladım ki Devletimiz artık çok güçlü, vatandaşının eğitimini çok önemsiyor. Öğretmenler olarak derslerimizi zengin anlatım yöntemleri ile donatma isteğimiz ve gayretimiz artık büyük bir proje halini almış. Bölgesinde ve dünyada Lider Ülke olma yolunda büyük bir adım atılıyor. Allah Devletimize Zeval vermesin. Bir vatandaş olarak bu proje ile gururlundım. Saygılar.
Sevgili yoldaşlar İlginç bulduğum bir deyimin nereden geldiği ile ilgili öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyorum...
Her ne kadar insanoğlu türlü akılsızlıkları eşşeklikle nitelendirse de en güzel gözlere sahip bu sevimli hayvan, yerine göre çoğu insandan daha akıllıdır...
Örneğin ''''Eşek, iyi bir yol mühendisidir. Yokuşları en fazla % 7 eğimle ve kısa mesafelerde virajlar alarak çıkar.'''' dediklerinde... Ben de inanmamış ve nivelman yaptırmıştım yani topoğrafik aletle ölçüm. Sonuç şaşırtıcıydı: % 7
Hani bu konuda çoğumuzun bildiği meşhur bir Anadolu fıkrası vardır:
1950''li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye''ye. Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda yol güzergahını belirleyecek alet yok, eleman yok. Nafı''a mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış. Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş:
- Ne yapıyorlar böyle?
- Rampada yolun güzergahını belirliyorlar.
- Nasıl yani, anlayamadım?
- Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergahı belirliyoruz demişler. Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş:
- Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
Yetkili... Cevap vermiş:
- Amerika''dan mühendis getirtiyoruz.
*******
Eşek iyi bir kılavuzdur: Gittiği bir yolu hiç unutmaz ve o yoldan şaşmaz. Bu nedenle deve veya katır kervanlarının önüne daha önce bu yoldan gitmiş bir eşeği kılavuz olarak koyarlarmış.
*******
Evet, eşek akıllıdır... Düştüğü çamura bir daha, asla düşmez. "Eşek bir defa çamura düşer!" Deyimi bundandır.
Fatih projesi ile Teknoloji Liderliği Seminerlerinin birleşmesi etki alanımızı da arttıracaktır. Bir çok çalışmanın EBA üzerinden paylaşılmaya başlaması ile birlikte daha da somutlaşacak ve uygulanabilir olduğu görüldükçe kafalardaki sorular azalıp ilgi de artacaktır. Arkadaşlarımıza bu geciş sürecinde yardımcı olacağına inanarak Eskişehir olarak yürütüğümüz çalışmaların adresini vermek istiyorum. http://www.eskisehiregitimportali.org/
kuyudan su almak istiyorsak kuyunun derinliğinden, suyun derinlerde olduğundan şikayet etmek yerine kovanın ipini uzatmayı denemeliyiz. Halil İbrahim
Merhaba,
1. gün F@tih projesi konusunda bilgi aldık, sorular sorduk, ama tatmin edici cevaplar alamadık.Akşamına grup olarak yeni kitap üzerinde yapılması istenen değişiklikleri yaptık.Bu bölüm gayet verimli oldu.
2. gün yine sabah bölümünde F@tih projesi hakkında bilgilendirmeler ve soru-cevap bölümü yapıldı(dünün aynısı bir tablo oldu).Ardından bir grup arkadaşla Ayder seferine çıktık.Ancak hedef noktasına çok az bir yol kala araç kar engeline takıldı, geri dönmek zorunda kaldık.Yine de güzel bir yolculuk oldu.
Seminerde emeği geçenlere teşekkür ederim.
Değerli eğitim liderleri,bölgesinde önemli bir ülke olmak isteyen hatta lider bir ülke olmak isteyen ülkemizin Fatih projesi gibi projelere ihtitacı olduğunu düşünüyorum.Eğitim alanında başararılı olamayan ülkeler ekonomik alanda başarılı olamazlar.Bu projeye eğitim alanında çalışanların hepsinin sahip çıkması gerekir ki bu proje ulusal bir proje olsun.
Ancak;projenin uygulama aşamasında takibinin çok iyi yapılması gerekir diye düşünüyorum.İkinci günde görüşmek dileğiyle....
Adnan Hocam bir türlü yorumları gönderemiyoruz. Bir sorun mu var?
Teknoloji ve 21. yüzyıln hemen başlangıcında bizi dizginleyen alışkanlıklar. Rizeye davet için kullanılan ALIŞKANLIKLARINIZDAN VAZGEÇİN sözü aslında geçtiğimiz 2 günün özetiydi. Teknoloji adına biz Liderlerin alışkanlıklarından vazgeçmesi, daha doğrusu önyargılarımızı bir tarafa bırakmamız başarmak adına Çayeli'nden Türkiye'ye açılacak yeni anlayışların, yeni başlangıçların merhabasıydı. Onun için bu başlangıç olsun... Bunun adı yeni geleceklere MERHABA olsun...
1 ve 2. gün Fatih projesi hakkında edindiğimiz bilgiler meraklarımızı giderecek nitelikteydi.Bu süre zarfında yöneltilen Soru cevap ve önerilerin projeye katkı sağlayacağı inancındayım.
gelecek günler için yatırım yapanlar eğitim projelerinin maliyetlerini hesap ederler, gelecek nesiller için yatırım yapanlar maliyetleri değil hedefleri hesap ederler
Harun hocayı çok sevdim gitmeseydi iyiydi.
Seminerin 1. ve 2. günü içerik açısından tatmin edici olmasına rağmen salonun düzeni açısından olumsuz yönleri vardı. Fatih projesinin bizim dışarıdan aldığımız duyumlardan çok daha sağlam ve detaylı olduğunu görerek sevindim. Umarım sahiplenme sağlanır
EĞİTİMİN ÖNEMİ
Bir çiçeği sularken ona hayat veririz ve bunun yanında yeni hayatlar yaratırız.Minik bir yüreği hayata hazırlamakta buna benzer.O hayata ne kadar güzel hazırlanırsa ve sarılırsa geride yaşamaya değer iyi bir gelecek bırakır.Hayat bize sunulan en güzel armağandır.Bunun
değerinde en güzel şekilde bilmek gerekir.Her nefes alışımızda ve verişimizdeki kısacık anı mutluluğa çevirmek gerekir.Bu mutluluğun temelinde iyi bir eğitim ve güzel bir gelecekte saklı.
Bir şeyler üretebilmek ve yaşamaya dair değerler ortaya koyabilmek için herkesin iyi bir eğitime ihtiyacı vardır.Günümüzde gelişen ülkelerde eğitim ön safhadadır.İyi bir gelişim için eğitim şart.Malesef Türkiyede eğitim olanağı diğer ülkelere göre geride kalmış.Özelliklede batı illerine göre Güneydoğu Anadolu bölgesi eğitim bakımından daha arka planda kalıyor.Bu sadece Güneydoğu Anadolu bölgesinin sorunu değil, bütün bölgelerin sorunu olmalıdır.Bir kuş bile yavrusunu yuvadan uçururken onu önce eğitir, ona yardımcı olur ve kendi gayesiyle onu yuvadan uçurur.Bizlerde kendi çocuklarımız için bir gaye sarfedebiliyorsak ne mutlu bize.Ne yazık ki çoğu köylerimizde anne ve babalar o kuşun sarfettiği çabayı sarfedip kendi çocuklarını okula göndermiyorlar.Sadece ondört köyde evleri tek tek dolaşan öğretmenler,okula gitmeyen yüz öğrenci tespit etmişlerdir.Kimileri kızlarını okula göndermek yerine tarım işçisi olarak çalıştırıyor.Bazıları kızlarını okula göndermek yerine, onlara ev işi yaptırıyor.Yada küçük kardeşlerine bakıyor.Böyle bir zihniyet yerini aydınlığa ulaşan zihniyetlere bırakmalı.Yerine olgunlaşmaya hazır tomurcuklar yeşermeli.Yeni baharlar yaratılmalı yüreklerde.Bu baharları yaratmak için bütün yürekler aynı anda çarpmalı ve beraber mücadele etmeli.Bu mücadeleye en fazla öğretmenlerin katkıda bulunması gerekir.Fakat güneydoğudaki öğretmenlerin tayin isteyip, bir an önce başka illere gitme arzusu bu mücadeleyi yıkmaya yardımcı olan en kötü darbelerden biri.Bölge illerinde ve ilçelerinde her yıl atanan öğretmen sayısı kadar da yine bölgede tayin oluyor.Bu yüzden eğitimci açığı kapanmıyor.Bölgedeki illerin milli eğitim müdürleri açığı kapatmak için bakanlık izniyle ders ücretli ve usta öğretici kadrosu açıyor.Müdürler kadroya alınanların büyük çoğunluğunun lise mezunu olmasının eğitime bir katkı sağlamadığı düşüncesinde.Bu sorun hepimizin sorunu olmalı ve hepimiz bir şeyler yapabilme gayretinde olmalıyız.
Güneydoğuda yaşayan çocuklar, daha az eğitim alıyor.Tabiki bunlar her yeri kapsıyor.Güneydoğunun unutulmuş çocukları olmak hepimizin içini burkan bir duygu olarak kalmalı.Kendi imkanlarımızla minik yüreklerde küçük bir kütüphane kurmak en güzel duygulardan biridir.Bir mazi yaratılacaksa derinlerde, buda eğitimsizliğin yaratacağı acı bir mazi olmasın.En güzel dileğim, bütün yüreklerin aynı anda çarpması ve eğitim için iyi bir çaba sarf etmesidir.
Neden eğitim gönüllüsü olmak zorundayız?
Devletin bu gün geldiği durumda gerçek eğitimden söz edilmez oldu.
Toplumlar eğitimleri ile ilerleyip yönlerini çizebilirler. Eğitimin eksik olduğu bir toplumda gelecekte olamaz. Ancak doğmalar ile yaşam şekillendirilir. Bilimden, ilerlemeden uzak, sadece dine dayalı bir eğitim ile geleceğimizi şekillendiremeyeceğimiz gibi dünya üzerinde varlığımızı da sürdüremeyiz. Bağımsızlığı savunamayız, özgürlüklerimizi koruyamayız. Eğitimli bir toplum olursak, önümüze sunulan yaşam biçimlerine karşı tavrımızı belirleyip yerimizi alabiliriz.
Kadercilik ve kabullenmişlik içinde ana sorunlardan uzaklaşıp, ancak geçim derdi ile boğuşuruz. Biz geçim derdi ile boğuşurken birileri de bizi istediği tarafa yönlendiriyor. Açlık ile terbiye edilir duruma geldiğimiz şu günlerde eğitimin önemi daha bir artmıştır.
Bu ülke de yaşamak ve mücadele etmek de kararlıysak, eleştirenlerden değil, eleştirilenlerden olmak zorundayız. Aksi takdir de olaylara sadece seyirci kalırız. Bir filmi izler gibi izleriz başkalarının şekillendirdiği yaşantımızı.
Konuşanlardan değil, iş yapanlardan olmak zorundayız. Sadece konuşmak ile sorunları çözmenin artık mümkün olmadığını anlamak durumundayız.
Tanzimat dönemi önde gelen şairlerinden Ziya paşa;
“Ayinesi iştir, kişinin lafa bakılmaz.
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”
“Kişinin aklı, nitelikleri eserlerinden anlaşılır; ne kadar da kendini övse faydasızdır”
Düşündüklerimizi mantıklı bir şekilde söyleyip, tavrımızı belirlemeliyiz. Savunduklarımızdan dolayı değişik suçlama ve yakıştırmalarla karşılaşabiliriz. Ama biz doğrularımızdan sapmama cesaretini göstermeliyiz.
Araştırmayı ve olayları takip etmeyi öğrenmeliyiz. Attığımız her adımın takipçisi olmaz isek asla sonuç alamayız.
Türkiye genelinde nüfusun %34’ü civarında ilköğretim çağında gencimiz var. Bunların içinde geleceğin siyaset ve iş dünyası yöneticileri çıkacak. Ekonomik krizler aşılır, siyasi kargaşalıklar çözülür ama çocuk ve gençleri harcanmış, kültürsüzleştirilmiş, bilimden uzaklaşmış bir toplumu yeniden yapılandırmak mümkün değildir. Bu gençlerimiz doğru yönlendirilmedikleri takdirde ülkemiz bu gün olduğu durumdan daha kötü durumda olacaktır.
Gelinen bu noktada hepimiz birer eğitim gönüllüsü olmak zorundayız.
Eğitim yolunda onların önünü açıp, hak ettikleri gerçek eğitimi almalarını sağlamak bizim görevimizdir.
Ne yapabilirliliğimizi gözden geçirip ona göre adımlar atmalıyız.
Gençlerimizin ve yurdumuzun geleceği için hepimiz gerçek anlamda eğitim gönüllüsü olmak zorundayız.
Adnan Hocam Fatih Projesi Genel Koordinatörü Harun ÇİÇEK Bey'i de davet etmeniz gerçekten çok isabetli olduğu kanaatindeyim. İlk gün özeti olarak diyebilirim ki teknoloji ithal ederken teknoloji ihraç eder hale gelebilecek olmamız mükemmel bir durum. Bu mükemmellik içinde bize de hiç değilse bunların anlatımı, lider eğitimi, lider motivasyonu vb. görevlerimiz olması bizim için onur verici bir güzellik.
İlk iki günde Fatih projesiyle ilgili kafamızdaki soruların çoğu yanıtlandı. İnşallah bundan sonraki süreç verilen cevaplardaki gibi devam eder.
Selamlar
Güzel bir çalışma herkesin emeğine sağlık.
Valla ömer hocam çalış çalış.
öncelikle şunu söylemeliyim pazar akşamı yapılan toplantı nedeniyle benim gün kavramım allak bullak ,bugün salı ama ben çarşamba psikolojisindeyim,perşembe çekip gidebilirim cuma zannedip :)
1. gün projeyle alakalı ilk adım olarak baktığımızda yeterli sayılabilecek bilgiye sahip olduk,kalanını araştırarak ve ruhu da katarak gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum...
eleştiren arkadaşlara da ayrıca teşekkür ederim,kendi adıma tüm çekince olarak gördüğüm konulara değindiler ve eksik kalan taşların biraz daha yerine oturmasını sağladılar...
bu arada zekeriya çınar hocamların çalışmasını çok beğendim,en kısa zamanda uygulayacağım...
yorumladık yorumlarımız bir şekilde ulaşmamış ve blog üyeliğimiz silinmişti, yeniden katıldık. İnşallah silinmez
Yağmur
Mavi
Yeşil
Her renkleri ve tonları
Muhlama, kuru fasülye, hamsi
Fatih ve liderler
hepsi
Harun hoca bürokratik kısmını sabırla halletti
uygulamada iş liderlere düşüyor
yolunuz açık olsun...
Bu uzun ve keyifli yolculukta tüm yol arkadaşlarıma başarılar diliyorum
İlk gün.Adnan YAZGI ve Pervin GÖZENOĞLU 'nun açılış konuşmaları ve hoşbulduk un ardından Harun ÇİÇEK Fatih Projesi'ni anlattı.Kendisinin de belirttiği gibi bazı bilgileri basından takip etmiş olmakla beraber oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum.Projenin finansal anlamda hiçbir sıkıntı yaşamayacağını,her koşulda uygulanacağını,hangi bakanlıkların yardımlaştığınıve çok paramız olduğunu,bence tarihte ilk defa eğitime bu kadar telaffuzu zor miktarlarda para yatırıldığını öğrendik. Lakin projenin bileşenlerinde aklıma takılan noktalar oldu.Teknolojiyi tabletlerle,etkileşimli tahtalarla,kameralarla tüm yurtta ilk ve orta öğretim öğrencilerine ulaştırıp sonra da yasaklar getirmeyi tam kavrayamadım.Beş bileşende öğretmen ve öğrencinin yerini tam bulamadım.Herşeyin ihale aşamasında olduğunu anladım ama iki ay gibi kısa bir sürede nasıl PİLOT okul uygulamalarının başlatılabileceğini ve ön hazırlıklar tamamlanmadan son sonuçların nasıl değerlendirilebileceğini de anlamadım.Bu çok büyük bir bütçe ayrılmış,eğitimde teknolojinin kullanılması anlamında değerlendirilmesi gereken bir projedir ben böyle anladım
27.11.2011 günü akşamı başladı çalışmalar.Bu çalışmalara gelirken yeni şeyler öğreneceğimden emin olarak geliyorum.Grup Önderliği ve grubun katılımcıları bu kez de yanıltmadı beni. Adnan Hoca'nın kendinden emin güven veren duruşu ve çalışmaların geleceğine ilişkin tespitleri doyurucuydu. Pervin Hoca'ya ilişkin paradigmam; Ta Mersin çalıştayından bu yana, bu kadar çok çalışan ve bu oranda çalışıp ta bu kadar içten ve mütevazi nasıl olunur bunun örneğini sergileyen bir model kişilik olarak oluştu.Bu yargım artarak pekişti. çalıştay grupları içerisindeki yoldaşlık ruhunun daha da pekişmiş olarak geliştiğine tanık olduk. Kontrol gruplarındaki yol arkadaşlarımızında içten katkı sağlama çabaları hissedildi. Sayın Harun Çiçek'in F@tih projesine ilişkin açıklamaları bilgilendirme seviyesinde bana yeterli geldi.Kendisini hazırlıklı ve konuya hakim bulduğumu belirtmeliyim.Çalışmaların bugüne kadar ki seyri ve paydaşların çoğunun ekipmana yoğunlaşmasının doğal olarak bu sonucu doğurduğunu düşünüyorum. Ancak bundan sonraki toplantılarda; içerik ve yapılandırmacı yaklaşıma ilişkin daha ikna edici açıklamalar yapılması gerektiği hususuna ilişkin öneri kendisine iletilmelidir.Fehimdar hocamın herzamanki gibi çalışmalara katkısı ilk akşamdan başladı. 5.Grubun genç,iddialı ve birikimli üyeleri; A.Acekse,A.Yılmaz,A.Suna Sözgen, F.Namlı,D.Şahin ve Y.Savaş ilk akşamdan içeriğe ilişkin geliştirici malum "kavga"larına başladılar. Grubun normalleşmesi beni de rahatlattı.Hıfzı Yetgin
ilk gün f@tih projesi nedir ne değildir konusunda bilgi yüklemesi yapıldı. projenin içeriği ve devam eden çalışmaların seyri ile ilgili aydınlatıldık. uygulamayı yani sahada bu projenin ne şekilde sağlıklı işlediğini görmeden kesin bir yargıya varmak mümkün değil elbette. bu noktada kaygıları olmayan var mı bilemiyorum ama benim kaygılarım var...projeye liderler olarak destek verme noktasında bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.ancak bizim bir de gerçeklerimiz var uygulamada aksaklıklar yaşanacağı muhakkak asgariye indirgenebilirse ne mutlu bizlere
İşte yatırımcılar iletişim E-posta bilgileri, _ lfdsloans@lemeridianfds.com Veya Whatsapp +1 989-394-3740, işimi başlatmak için 90.000,00 Euro'luk kredi kullanmama yardımcı oldu ve çok minnettarım, burada denemek gerçekten zordu. bekar bir anne gibi bir şey yapmak benim için kolay olmadı ama Le_Meridian'ın yardımı ile işimin güçlenip büyümesini ve genişlemesini seyrettiğimde yüzüme gülümsedi. burada ama gerçekten minnettarlığımı ifade etmeliyim ki maddi yardım isteyen ya da oradaki işle uğraşan veya iş projesini başlatmak isteyen herkes bunu görebilir ve zorluğun üstesinden gelme umuduyla ... Teşekkürler.
Yorum Gönder